Arakan
Myanmar'da 1980 yılların başında kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor.
Arakanlı Müslümanların Myanmar'daki Durumu
Myanmar'da 1980 yılların başında kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "dünyada en fazla zulüm gören azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, ülkede hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
Myanmar'ın Bangladeş sınırı yakınlarındaki Arakan eyaletinde yaşayan Müslüman azınlık, ülkede bugüne kadarki yönetimler tarafından "Bangladeş'ten gelen göçmenler" olarak görülüyor ve resmi belgelerde "Bengalli" olarak adlandırılıyor.
Hala 135 ayrı etnik grubun resmi olarak tanındığı Myanmar'da, radikal milliyetçi Budistler, Arakanlı Müslümanların resmen tanınmasına karşı çıkıyor.
Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı ve etnik temizlik nasıl başladı?
Myanmar'ın güneybatısındaki Arakan'da yaşayan, kendi dilleri ve özgün kültürleri olan Arakanlı Müslümanlar, ülkenin 1948'de İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasından itibaren zulüm görmeye başladı.
Ülkede yönetimi 1962'de darbeyle ele geçiren askeri yönetim, aynı yıl "Ejderha Kral" ismindeki operasyonla Arakanlı Müslümanları hedef aldı.
Askerlerin tecavüzü, evleri ve köyleri yakarak yok etmesi ile toplu tutuklamalar, Arakanlı Müslümanların kitleler halinde Bangladeş'e sığınmasını tetikledi.
Myanmar'da 1970'lerden bu yana zulüm ve sistematik baskıya uğrayan Arakanlı Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu, topraklarını terk ederek bölge ülkelere göç etti.
Arakanlılar, 1990'lar da baskı görmeye devam etti ve bu sürede en az 200 bin Müslüman daha komşu ülkeye göç etti.
Arakanlılara yönelik zulüm ne zaman doruk noktasına ulaştı?
Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan çatışmalar, Arakanlı Müslümanların dramını tekrar gözler önüne serdi. Olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi vahşice katledildi, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verildi.
Arakanlı Müslümanlar, Ekim 2016'da eyaletteki bazı polis kontrol noktalarına yapılan saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlarda şiddete ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldı. Operasyonların ana hedefi yine siviller oldu.
Arakanlı Müslümanlar açısından dönüm noktası olan 25 Ağustos 2017'de ise Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler bu tarihte kitlesel şiddet eylemlerini başlattı ve binlerce Arakanlı katledildi.
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Arakanlı Müslümanlar ülkelerine geri dönebiliyor mu?
Myanmar ile yaptığı "geri dönüş" anlaşması hayata geçemeyen Bangladeş, bu yılın başlarında kampların getirdiği ekonomik yükü daha fazla kaldıramadığını bildirerek, artık sığınmacı kabul etmeyeceğini duyurdu.
Dakka yönetimi, diğer yandan geri dönüşlerin isteğe bağlı olduğunu, Arakanlıları Myanmar'a geri dönmeye zorlamayacağını açıkladı.
Buna karşılık, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
Myanmar'ın vatandaşlık vermeyi reddettiği, sadece hareket özgürlüğü sağlayan kimlik kartı vermeyi kabul ettiği Arakanlı Müslümanlar, bu kartın kendilerini "yasa dışı göçmen" olarak tanımladığını belirterek geri dönmek istemiyor.
Arakanlı Müslümanlar, kendileri için "sonradan vatandaşlık kazanmış kişiler" tanımlaması yapmayı planlayan Myanmar hükümetinden tam vatandaşlık ve etnik haklarının tanınmasını talep ederken uluslararası toplumdan da kendilerini korumasını istiyor.
Myanmar hükümeti bugüne kadar kaç Arakanlının geri dönüşünü onayladı?
Kasım 2018'de 2 bin civarında Arakanlı Müslüman'ın Myanmar'a dönüş planı, BM koruması olmadan geri dönmek istemedikleri için askıya alındı.
Son olarak, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinden (BMMYK) 16 Ağustos'ta yapılan açıklamada, Bangladeş tarafından 22 binden fazla mültecinin isminin Myanmar'a gönderildiği, Myanmar hükümetinin ilk aşamada bunlardan 3 bin 500 kadarının geri dönmesini onayladığı ifade edilmişti. Fakat Myanmar'ın geçen ay geri dönüşüne izin verdiği Arakanlı Müslümanların hiçbiri geri dönmek istemedi.
İnsan hakları örgütleri de Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesini dile getiriyor.